2 | GEN 1:2 | Yer boştu, yeryüzü şekilleri yoktu; engin karanlıklarla kaplıydı. Tanrı'nın Ruhu suların üzerinde hareket ediyordu. |
11 | GEN 1:11 | Tanrı, “Yeryüzü bitkiler, tohum veren otlar, türüne göre tohumu meyvesinde bulunan meyve ağaçları üretsin” diye buyurdu ve öyle oldu. |
12 | GEN 1:12 | Yeryüzü bitkiler, türüne göre tohum veren otlar, tohumu meyvesinde bulunan meyve ağaçları yetiştirdi. Tanrı bunun iyi olduğunu gördü. |
17 | GEN 1:17 | Yeryüzünü aydınlatmak, gündüze ve geceye egemen olmak, ışığı karanlıktan ayırmak için onları gökkubbeye yerleştirdi. Tanrı bunun iyi olduğunu gördü. |
24 | GEN 1:24 | Tanrı, “Yeryüzü çeşit çeşit canlı yaratık, evcil ve yabanıl hayvan, sürüngen türetsin” diye buyurdu. Ve öyle oldu. |
28 | GEN 1:28 | Onları kutsayarak, “Verimli olun, çoğalın” dedi, “Yeryüzünü doldurun ve denetiminize alın; denizdeki balıklara, gökteki kuşlara, yeryüzünde yaşayan bütün canlılara egemen olun. |
30 | GEN 1:30 | Yabanıl hayvanlara, gökteki kuşlara, sürüngenlere –soluk alıp veren bütün hayvanlara– yiyecek olarak yeşil otları veriyorum.” Ve öyle oldu. |
33 | GEN 2:2 | Yedinci güne gelindiğinde Tanrı yapmakta olduğu işi bitirdi. Yaptığı işten o gün dinlendi. |
34 | GEN 2:3 | Yedinci günü kutsadı. Onu kutsal bir gün olarak belirledi. Çünkü Tanrı o gün yaptığı, yarattığı bütün işi bitirip dinlendi. |
37 | GEN 2:6 | Yerden yükselen buhar bütün toprakları suluyordu. |
39 | GEN 2:8 | RAB Tanrı doğuda, Aden'de bir bahçe dikti. Yarattığı Adem'i oraya koydu. |
57 | GEN 3:1 | RAB Tanrı'nın yarattığı yabanıl hayvanların en kurnazı yılandı. Yılan kadına, “Tanrı gerçekten, ‘Bahçedeki ağaçların hiçbirinin meyvesini yemeyin’ dedi mi?” diye sordu. |
60 | GEN 3:4 | Yılan, “Kesinlikle ölmezsiniz” dedi, |
62 | GEN 3:6 | Kadın ağacın güzel, meyvesinin yemek için uygun ve bilgelik kazanmak için çekici olduğunu gördü. Meyveyi koparıp yedi. Yanındaki kocasına verdi, o da yedi. |
68 | GEN 3:12 | Adem, “Yanıma koyduğun kadın ağacın meyvesini bana verdi, ben de yedim” diye yanıtladı. |
69 | GEN 3:13 | RAB Tanrı kadına, “Nedir bu yaptığın?” diye sordu. Kadın, “Yılan beni aldattı, o yüzden yedim” diye karşılık verdi. |
70 | GEN 3:14 | Bunun üzerine RAB Tanrı yılana, “Bu yaptığından ötürü Bütün evcil ve yabanıl hayvanların En lanetlisi sen olacaksın” dedi, “Karnının üzerinde sürünecek, Yaşamın boyunca toprak yiyeceksin. |
73 | GEN 3:17 | RAB Tanrı Adem'e, “Karının sözünü dinlediğin ve sana, Meyvesini yeme dediğim ağaçtan yediğin için Toprak senin yüzünden lanetlendi” dedi, “Yaşam boyu emek vermeden yiyecek bulamayacaksın. |
74 | GEN 3:18 | Toprak sana diken ve çalı verecek, Yaban otu yiyeceksin. |
80 | GEN 3:24 | Onu kovdu. Yaşam ağacının yolunu denetlemek için de Aden bahçesinin doğusuna Keruvlar ve her yana dönen alevli bir kılıç yerleştirdi. |
92 | GEN 4:12 | İşlediğin toprak bundan böyle sana ürün vermeyecek. Yeryüzünde aylak aylak dolaşacaksın.” |
100 | GEN 4:20 | Âda Yaval'ı doğurdu. Yaval sürü sahibi göçebelerin atasıydı. |
101 | GEN 4:21 | Kardeşinin adı Yuval'dı. Yuval lir ve ney çalanların atasıydı. |
108 | GEN 5:2 | Onları erkek ve dişi olarak yarattı ve kutsadı. Yaratıldıkları gün onlara “İnsan” adını verdi. |
121 | GEN 5:15 | Mahalalel 65 yaşındayken oğlu Yeret doğdu. |
122 | GEN 5:16 | Yeret'in doğumundan sonra Mahalalel 830 yıl daha yaşadı. Başka oğulları, kızları oldu. |
124 | GEN 5:18 | Yeret 162 yaşındayken oğlu Hanok doğdu. |
125 | GEN 5:19 | Hanok'un doğumundan sonra Yeret 800 yıl daha yaşadı. Başka oğulları, kızları oldu. |
126 | GEN 5:20 | Yeret toplam 962 yıl yaşadıktan sonra öldü. |
138 | GEN 5:32 | Nuh 500 yıl yaşadıktan sonra Sam, Ham, Yafet adlı oğulları doğdu. |
139 | GEN 6:1 | Yeryüzünde insanlar çoğalmaya başladı, kızlar doğdu. |
144 | GEN 6:6 | İnsanı yarattığına pişman oldu. Yüreği sızladı. |
145 | GEN 6:7 | “Yarattığım insanları, hayvanları, sürüngenleri, kuşları yeryüzünden silip atacağım” dedi, “Çünkü onları yarattığıma pişman oldum.” |
148 | GEN 6:10 | Üç oğlu vardı: Sam, Ham, Yafet. |
155 | GEN 6:17 | Yeryüzüne tufan göndereceğim. Göklerin altında soluk alan bütün canlıları yok edeceğim. Yeryüzündeki her canlı ölecek. |
159 | GEN 6:21 | Yanına hem kendin, hem onlar için yenebilecek ne varsa al, ilerde yemek üzere depola.” |
162 | GEN 7:2 | Yeryüzünde soyları tükenmesin diye, yanına temiz sayılan hayvanlardan erkek ve dişi olmak üzere yedişer çift, kirli sayılan hayvanlardan birer çift, kuşlardan yedişer çift al. |
164 | GEN 7:4 | Çünkü yedi gün sonra yeryüzüne kırk gün kırk gece yağmur yağdıracağım. Yarattığım her canlıyı yeryüzünden silip atacağım.” |
166 | GEN 7:6 | Yeryüzünde tufan koptuğunda Nuh altı yüz yaşındaydı. |
170 | GEN 7:10 | Yedi gün sonra tufan koptu. |
172 | GEN 7:12 | Yeryüzüne kırk gün kırk gece yağmur yağdı. |
173 | GEN 7:13 | Nuh, oğulları Sam, Ham, Yafet, Nuh'un karısıyla üç gelini tam o gün gemiye bindiler. |
180 | GEN 7:20 | Yükselen sular dağları on beş arşın aştı. |
181 | GEN 7:21 | Yeryüzünde yaşayan bütün canlılar yok oldu; kuşlar, evcil ve yabanıl hayvanlar, sürüngenler, insanlar, soluk alan bütün canlılar öldü. |
183 | GEN 7:23 | RAB insanlardan evcil hayvanlara, sürüngenlerden kuşlara dek bütün canlıları yok etti, yeryüzündeki her şey silinip gitti. Yalnız Nuh'la gemidekiler kaldı. |
185 | GEN 8:1 | Sonra Tanrı Nuh'u ve gemideki evcil ve yabanıl hayvanları anımsadı. Yeryüzünde bir rüzgar estirdi, sular alçalmaya başladı. |
186 | GEN 8:2 | Enginlerin kaynakları, göklerin kapakları kapandı. Yağmur dindi. |
187 | GEN 8:3 | Sular yeryüzünden çekilmeye başladı. Yüz elli gün geçtikten sonra sular azaldı. |
194 | GEN 8:10 | Yedi gün daha bekledi, sonra güvercini yine dışarı saldı. |
196 | GEN 8:12 | Yedi gün daha bekledikten sonra güvercini yine gönderdi. Bu kez güvercin geri dönmedi. |
206 | GEN 8:22 | “Dünya durdukça Ekin ekmek, biçmek, Sıcak, soğuk, Yaz, kış, Gece, gündüz hep var olacaktır.” |
208 | GEN 9:2 | “Yerdeki hayvanların, gökteki kuşların tümü sizden korkup ürkecek. Yeryüzündeki bütün canlılar, denizdeki bütün balıklar sizin yönetiminize verilmiştir. |
209 | GEN 9:3 | Bütün canlılar size yiyecek olacak. Yeşil bitkiler gibi, hepsini size veriyorum. |
210 | GEN 9:4 | “Yalnız kanlı et yemeyeceksiniz, çünkü kan canı içerir. |
213 | GEN 9:7 | Verimli olun, çoğalın. Yeryüzünde üreyin, artın.” |
217 | GEN 9:11 | Sizinle antlaşmamı sürdüreceğim: Bir daha tufanla bütün canlılar yok olmayacak. Yeryüzünü yok eden tufan bir daha olmayacak.” |
219 | GEN 9:13 | Yayımı bulutlara yerleştireceğim ve bu, yeryüzüyle aramdaki antlaşmanın belirtisi olacak. |
220 | GEN 9:14 | Yeryüzüne ne zaman bulut göndersem, yayım bulutların arasında ne zaman görünse, |
224 | GEN 9:18 | Gemiden çıkan Nuh'un oğulları Sam, Ham ve Yafet idi. Ham Kenan'ın babasıydı. |
225 | GEN 9:19 | Nuh'un üç oğlu bunlardı. Yeryüzüne yayılan bütün insanlar onlardan üredi. |
229 | GEN 9:23 | Sam'la Yafet bir giysi alıp omuzlarına attılar, geri geri yürüyerek çıplak babalarını örttüler. Babalarını çıplak görmemek için yüzlerini öbür yana çevirdiler. |
233 | GEN 9:27 | Tanrı Yafet'e bolluk versin, Sam'ın çadırlarında yaşasın, Kenan Yafet'e kul olsun.” |
236 | GEN 10:1 | Nuh'un oğulları Sam, Ham ve Yafet'in öyküsü şudur: Tufandan sonra bunların birçok oğlu oldu. |
237 | GEN 10:2 | Yafet'in oğulları: Gomer, Magog, Meday, Yâvan, Tuval, Meşek, Tiras. |
239 | GEN 10:4 | Yâvan'ın oğulları: Elişa, Tarşiş, Kittim, Rodanim. |
243 | GEN 10:8 | Kûş'un Nemrut adında bir oğlu oldu. Yiğitliğiyle yeryüzüne ün saldı. |
250 | GEN 10:15 | Kenan ilk oğlu olan Sidon'un babası ve Hititler'in*, Yevuslular'ın, Amorlular'ın, Girgaşlılar'ın, Hivliler'in, Arklılar'ın, Sinliler'in, Arvatlılar'ın, Semarlılar'ın, Hamalılar'ın atasıydı. Kenan boyları daha sonra dağıldı. |
256 | GEN 10:21 | Yafet'in ağabeyi olan Sam'ın da çocukları oldu. Sam bütün Ever soyunun atasıydı. |
260 | GEN 10:25 | Ever'in iki oğlu oldu. Birinin adı Pelek'ti; çünkü yeryüzündeki insanlar onun yaşadığı dönemde bölündü. Kardeşinin adı Yoktan'dı. |
261 | GEN 10:26 | Yoktan Almodat'ın, Şelef'in, Hasarmavet'in, Yerah'ın, Hadoram'ın, Uzal'ın, Dikla'nın, Oval'ın, Avimael'in, Şeva'nın, Ofir'in, Havila'nın, Yovav'ın atasıydı. Bunların hepsi Yoktan'ın soyundandı. |
293 | GEN 11:26 | Yetmiş yaşından sonra Terah'ın Avram, Nahor ve Haran adlı oğulları oldu. |
296 | GEN 11:29 | Avram'la Nahor evlendiler. Avram'ın karısının adı Saray, Nahor'unkinin adı Milka'ydı. Milka Yiska'nın babası Haran'ın kızıydı. |
302 | GEN 12:3 | Seni kutsayanları kutsayacak, Seni lanetleyeni lanetleyeceğim. Yeryüzündeki bütün halklar Senin aracılığınla kutsanacak.” |
353 | GEN 14:16 | Yağmalanan bütün malı, yeğeni Lut'la mallarını, kadınları ve halkı geri getirdi. |
355 | GEN 14:18 | Yüce Tanrı'nın kâhini olan Şalem Kralı Melkisedek ekmek ve şarap getirdi. |
356 | GEN 14:19 | Avram'ı kutsayarak şöyle dedi: “Yeri göğü yaratan yüce Tanrı Avram'ı kutsasın, |
359 | GEN 14:22 | Avram Sodom Kralı'na, “Yeri göğü yaratan yüce Tanrı RAB'bin önünde sana ait hiçbir şey, bir iplik, bir çarık bağı bile almayacağıma ant içerim” diye karşılık verdi, “Öyle ki, ‘Avram'ı zengin ettim’ demeyesin. |
361 | GEN 14:24 | Yalnız, adamlarımın yedikleri bunun dışında. Bir de beni destekleyen Aner, Eşkol ve Mamre paylarına düşeni alsınlar.” |
366 | GEN 15:5 | Sonra Avram'ı dışarı çıkararak, “Göklere bak” dedi, “Yıldızları sayabilir misin? İşte, soyun o kadar çok olacak.” |
371 | GEN 15:10 | Avram hepsini getirdi, ortadan kesip parçaları birbirine karşı dizdi. Yalnız kuşları kesmedi. |
379 | GEN 15:18 | O gün RAB Avram'la antlaşma yaparak ona şöyle dedi: “Mısır Irmağı'ndan büyük Fırat Irmağı'na kadar uzanan bu toprakları –Ken, Keniz, Kadmon, Hitit, Periz, Refa, Amor, Kenan, Girgaş ve Yevus topraklarını– senin soyuna vereceğim.” |
399 | GEN 17:1 | Avram doksan dokuz yaşındayken RAB ona görünerek, “Ben Her Şeye Gücü Yeten Tanrı'yım” dedi, “Benim yolumda yürü, kusursuz ol. |
415 | GEN 17:17 | İbrahim yüzüstü yere kapandı ve güldü. İçinden, “Yüz yaşında bir adam çocuk sahibi olabilir mi?” dedi, “Doksan yaşındaki Sara doğurabilir mi?” |
427 | GEN 18:2 | İbrahim karşısında üç adamın durduğunu gördü. Onları görür görmez karşılamaya koştu. Yere kapanarak, |
442 | GEN 18:17 | RAB, “Yapacağım şeyi İbrahim'den mi gizleyeceğim?” dedi, |
454 | GEN 18:29 | İbrahim yine sordu: “Ya kırk kişi bulursan?” RAB, “O kırk kişinin hatırı için hiçbir şey yapmayacağım” diye yanıtladı. |
455 | GEN 18:30 | İbrahim, “Ya Rab, öfkelenme ama, otuz kişi var diyelim?” dedi. RAB, “Otuz kişi bulursam, kente dokunmayacağım” diye yanıtladı. |
456 | GEN 18:31 | İbrahim, “Ya Rab, lütfen konuşma yürekliliğimi bağışla” dedi, “Eğer yirmi kişi bulursan?” RAB, “Yirmi kişinin hatırı için kenti yok etmeyeceğim” diye yanıtladı. |
457 | GEN 18:32 | İbrahim, “Ya Rab, öfkelenme ama, bir kez daha konuşacağım” dedi, “Eğer on kişi bulursan?” RAB, “On kişinin hatırı için kenti yok etmeyeceğim” diye yanıtladı. |
459 | GEN 19:1 | İki melek akşamleyin Sodom'a vardılar. Lut kentin kapısında oturuyordu. Onları görür görmez karşılamak için ayağa kalktı. Yere kapanarak, |
461 | GEN 19:3 | Ama Lut çok diretti. Sonunda onunla birlikte evine gittiler. Lut onlara yemek hazırladı, mayasız ekmek pişirdi. Yediler. |
466 | GEN 19:8 | “Erkek yüzü görmemiş iki kızım var. Size onları getireyim, ne isterseniz yapın. Yeter ki, bu adamlara dokunmayın. Çünkü onlar konuğumdur, çatımın altına geldiler.” |
473 | GEN 19:15 | Tan ağarırken melekler Lut'a, “Karınla iki kızını al, hemen buradan uzaklaş” diye üstelediler, “Yoksa kent cezasını bulurken sen de canından olursun.” |